Sezar, İskender, Napolyon ayağa kalkın, Büyüğünüz geliyor. 10 Kasım
Bir İtalyan radyosunun Atatürk öldüğünde yaptığı yayın;
“Sezar, İskender, Napolyon ayağa kalkın, Büyüğünüz geliyor.”
HAKKINDA SÖYLENENLER
Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.
Albert Lebrun, Fransız Cumhurbaşkanı
Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.
Aeistide Briand; Fransa Başbakanı, 1921. (Türk Devleti ile Ankara Antlaşması’nın imzalanması nedeniyle; “Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı” diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap.)
Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım . Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal’de büyük bir ruh kuvvetinin esrarı var
Charles Townssend, İngiliz Generali, 1922
Sevr’den sonra Türkiye’nin öldüğünü sanmıştım. Ama Türkiye; yaşıyor hem, Mustafa Kemal başına geçeli beri öylesine canlı yaşıyor ki; bir Lloyd George’un bütün çabaları , bütün imkanları ,sağduyuya meydan okuyan bu şiddetli yaşama isteğinin karşısında erimekten başka bir şey yapamıyor
Claude Farrère, Fransız romancı ve diplomat
Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dâhilerdendir. Dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir.
En-Nahar Gazetesi, Lübnan
Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır. Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa’nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa’nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.
Franklin Roosevelt, ABD Başkanı
Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir şefi olmakla kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı olmuştur.
İran Gazetesi
Atatürk, uluslararası anlayış, iş birliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur.
UNESCO’nun Atatürk tanımı.
İLGİLi PAYLAŞIMLAR
Ayinesi CUMHURİYETTİR kişinin lafa bakılmaz..
Neden Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun
Siz hiç şehit haberi vermeye gittiniz mi? Hilmi ALICI
Çanakkale Türküsünün Hikayesi – 18 Mart Çanakkale Zaferi Anısınına
Atatürk çapında bir askeri deha yeryüzüne gelmedi ve gelemez.
ah bir de anlayabilsek ve anlatabilseydik… 🙁
Bilenler anlatamadı
Anlatanlar dinletemedi
Dinleyenlar anlayamadı
Anlamayanlar bilemedi..
Ruhun şad olsun..
ÇANAKKALE’DE BEN VARDIM
İster miydim Anadolu işgal edilsin?
İster miydim ordular dağıtılsın?
İster miydim padişah teslim olsun?
İstemezdim, böyle olsun istemezdim.
* * * *
Anadolu harap, bitap bir haldeydi.
Türlü katliamlar yaşanmaktaydı.
İnsanımın koruyanı, kollayanı yoktu.
Sonunda İngiliz gemileri Çanakkale’ye geldi.
* * * *
Alman komutan Liman Von Sanders Türk birliklerinin başındaydı.
Tabyalar savunmasızdı, ateş hattındaydı.
Düşman çok güçlüydü, kayıplar artmıştı.
Siperler gerilere, daha gerilere çekilmişti.
* * * *
Ben geldim Çanakkale’ye insanlar beni tanıyorlardı.
Liman Von Sanders bir cephe sana yeter mi dediydi?
Ben hayır dedim, bütün cephelerin komutanlığını bana vermelisiniz.
Dediğim aynen oldu, Çanakkale’de ben vardım.
* * * *
Geceleri uyku tutmazdı beni.
Atıma bindiğim gibi dörtnal uzaklaşırdım.
Düşman sabaha karşı nereden çıkartma yapar.
Bunun planını yapar, önlemini alırdım.
* * * *
Çanakkale’de dört – beş gün uyumadığım olurdu.
Bir gece saat iki sularıydı.
Birliğime geri döndüm ve emrimi verdim:
Conkbayırı’na beş yüz asker çıkarın, mevzilensinler.
* * * *
Aman komutanım, dedi, diğer subaylar.
Orası kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdir.
Ne gereği vardır orada beş yüz askerin.
Bir asker bile gitmese daha doğrudur.
* * * *
Siz dedim, beş yüz askeri gönderin.
Evet, dediler, gönderdiler.
Sabaha karşı Anzaklar Conkbayırı’ndaydı.
Ama ben de Türk Askeri’nin yanındaydım.
* * * *
Kılıcım sağ elimdeydi, tabancam sol elimde.
Bütün bir gün savaştık can siperhane.
Yıkılmadık, yenilmedik, galip gelen biz olduk.
Kazanan biz, yenilen İngiliz oldu.
Yazan: Serdar Yıldırım
Yüreğinize sağlık serdar bey.. saygılar hürmetler..
çook güzel.. tebrikler teşekkürler üstad.. varol..
MUSTAFA KEMAL’İN ORDUSU
Kurtuluş Savaşı zamanında
Yunan birlikleri 1.5 yıl Bursa’da kaldı.
Halka eziyet etti, yapmadığını bırakmadı.
Padişah Vahdettin bu yapılanlara seyirci kaldı.
* * * *
Camileri yıktılar, yerle bir ettiler.
İbadeti yasakladılar, ezanlar sustu.
Ulucami’nin taşları, Demirtaş Köyü yakınına atıldı.
O güzelim mermerler kırıldı, tuzla buz edildi.
* * * *
Sakarya Zaferi kazanıldıktan sonra,
Türk Devleti’nin ve ordusunun gücünü dünya kabul etti.
Bunun üzerine Yunan, Eskişehir, Afyon çizgisine çekildi.
Sonra Büyük Taarruz başladı. (26-Ağustos-1922 )
* * * * *
Bir gün sabaha karşı Yunan kuvvetlerine telsiz geldi.
Donanma, Gemlik, Mudanya açıklarında bekliyordu.
Şakası yoktu, Taarruz Kemal geliyordu.
Onlar, O’nun adını Çanakkale’den biliyordu.
* * * *
Gelen Mustafa Kemal’in ordusuydu.
Yenilmez, yener, ezilmez, ezerdi.
Hiçbir ordu, bu kuvvetler karşısında duramazdı.
Yunan kaçarken Bursa’yı yaktı.
* * * *
Milli Kuvvetler, yunanı Gemlik, Mudanya önünde karşıladı.
Onlar, hiçbir zaman denize ulaşamadı.
Mustafa Kemal’in talimatı doğrultusunda
Karşılarına Türk Birlikleri çıkmıştı.
* * * *
Mustafa Kemal diyordu: ” Hiçbir şey bu kadar kolay olmamalı,
Yaptıklarının bedelini ödemeliler.
Bu ülke sahipsiz değildir.
Padişah sahip çıkmazsa, ben sahip çıkarım. ”
* * * *
Güney Marmara yunana dar geldi.
Onlar 1.5 yıldır ne ektilerse onu biçtiler.
Zulüm yaptılar, can aldılar.
Aldıkları canları canlarıyla ödediler.
* * * *
Ulu Cami, Orhan Cami, Yıldırım Cami
Yeşil Cami, Yeşil Türbe ve Bursa’daki pek çok cami ve türbe
Cumhuriyet ilan edildikten sonra Atatürk tarafından,
Aslına uygun olarak yaptırılmıştır.
* * * *
Bir de bütün yurdu düşünürsek,
Türkiye Cumhuriyeti sınırları olarak
Yüzlerce cami, binlerce türbe?
Bir de Atatürk, İslam’a zarar verdi diyenler var.
* * * *
Sen hangi caminin yapılmasına katkıda bulundun?
İslam’ın bu topraklarda gelişmesine nasıl destek verdin?
Kendine bile faydan yokken İslam’ı Anadolu’da gururlandıran
Atatürk’e saygı duy, O’nun devrimleri ışığında yolunu aydınlat.
Yazan: Serdar Yıldırım
Mesaj yazan HilmiA.’ adındaki arkadaşa teşekkür ederim. Atatürk inanılmazı gerçekleştirmiş bir komutan ve devlet adamı. Atatürk çok büyük ve görkemli. Dünya Atatürk’e hayran. Bunca yokluğun arasında nasıl başardı? İnsanlar, bin yıl sonra bile bu sorunun cevabını bulamayacaktır.
Anneannem Kurtuluş Savaşı zamanında 14 yaşında bir kız çocuğuymuş. İnegöl Cuma Mahallesi’nde – Yokuşta – yol kenarında evleri ve kocaman bir bahçesi varmış. Yunan askeri evin kapısını çalınca annesi onu evin yüklüğüne, yorganların arkasına saklarmış. Yunan askeri, on yumurta, iki tavuk. Haydi, çabuk çabuk dermiş. Annesi istediklerini verince giderlermiş. Anneannem bunları anlatırken, ben de çocuğum ya sorardım: Anneniz sizi neden dolaba saklıyor?
Anneannem: Öyle deme Serdar, beni alır giderler. Bir daha geri getirmezler. Bizim mahalleden kaç arkadaşımı götürdüler. Dönen olmadı.
O günlerin zorluğunu bilen ve yaşayan insanlar: Atatürk olmasaydı halimiz nice olurdu, der dururlardı. Atatürk’ü sevelim. Devrimlerine sahip çıkalım. Başka Türkiye yok.
Serdar Yıldırım
GÜMÜLCİNE GÖÇMENİ 60 YAŞLARINDA AHMET BEY ANLATTI
” Benim dedem Halil Çavuş Osmanlının son zamanlarında 21 yıl askerlik yapmış. Cephelerde savaşmış. İngiliz, Suriye’de arapları kandırırmış. Getirdiğin her Osmanlı askeri için, sana bir reşat altını dermiş. Arap askeri, Osmanlı askerini bağlayıp getirirmiş. İngiliz, araba altını verirmiş. İngiliz geri almasın diye, arap altını yutarmış. Sonra ingiliz Osmanlı askerini yüzükoyun boğazı raylara gelecek şekilde yatırırmış. Tren askerin üstünden geçermiş. İngiliz sonra kılıçla arabın karnını yarar, altını alırmış.
Osmanlı askeri ile arap askeri cephede ingilize karşı savaşırken, arap, arkadaşı Osmanlı askerini siperde arkadan vururmuş. Mustafa Kemal Atatürk, bu durumu bildiği için, tayin olduktan sonra orduyu şimdiki sınırlara çekmiş.
Halil Çavuş, Cumhuriyet ilan olduğunda en çok sevinenlerden biriymiş. Şu araplardan kurtulduk, dermiş. Daha uzun yıllar yaşamış. Öldüğünde oğlu 75 yaşındaymış. Ahmet Bey şimdiki gençler bunları bilmiyor. Bilseler yanlış akımlara kapılmazlar, dedi.
” Bu anlattıklarınızı gençlere ve genç kalmasını bilenlere duyurmama izin var mı? ” diye sordum. Ahmet Bey dikkatli bir şekilde gözlerime baktı. Başını salladı. İzin senin, dedi.
” Söylediklerimi hatırlayabilecek misin? İstersen bir kağıt kalem al, yaz, ”
” Merak etmeyin, virgülüne kadar beynime yazdım. Eve gidince defterime de yazarım. Dünya durdukça insanlar bunları unutmaz ve yanlıştan uzak kalırlar. ”
Yazan: Serdar Yıldırım