18 Mart Çanakkale Zaferi. Artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.
18 Mart Çanakkale Zaferi.
Çanakkale Savaşları Türk Milletinin asaletinin, Mehmetçiğin kahramanlığının dünyaya bir kez daha ispat edildiği en büyük zaferlerden biridir.
Savaştaki Mehmetçiğin zafer menkıbeleri anlatmakla bitmez. Düşmanıyla ekmeğini paylaşacak kadar büyük bir ruha ve insan sevgisine sahip Mehmetçiğin zafer menkıbeleri anlatmakla bitmez. Bilinenler bunlarsa bilinmeyen ne kahramanlıklar vardır artık Allah bilir.
Savaşın büyük bir zaferle sonuçlandığı biliriz, biliriz de bu muharebelerinin 1 nci Dünya Savaşının cephelerinden biri olduğunu pek bilmeyiz.
Çanakkale Savaşından zaferle çıktığımızı biliriz de 1nci Dünya Savaşından mağlup olarak ayrıldığımızı ve Osmanlı Devletinin bu savaştan sonra fiilen yıkıldığını bilmeyiz.
Sosyal, ekonomik, siyasal bir çok sonuçları olduğunu pek bilmeyiz, en büyük siyasal sonucunun da Çarlık Rusya’sının yıkılarak SSCB’nin kurulmasına giden yolun açıldığını hiç bilmeyiz.
İngilizlerin yaralıları bombalamak dahil savaş hukukunun dışına çıkarak bin bir türlü melanetle savaşı kazanmaya çalıştığını biliriz da müttefikimiz Almanların bize attığı kazıkları ne biliriz, ne irdeleriz. En büyük kazıkları da Mustafa Kemal başta olmak üzere bütün Türk komutanların bütün itirazlarına rağmen askeri kıyıda değil içeride tertiplemeleri ve büyük İngiliz-Fransız kara birliklerinin çıkarma yapmasına izin vermektir. Bu sayede İngilizler diğer cephelerden asker çekmek zorunda kalacak ve Almanların üzerinde baskı azalacaktır. Sonuçta da öyle olmuştur. Ve bugün yere göğe sığdırılamayan Enver Paşa’da bu plana onay vermiştir.
1nci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale de büyük bir zafer kazandığımızı biliriz de Kutü’l-Ammare Muharebesinde Halil KUT Paşanın en Çanakkale kadar değerli büyük bir zafer kazandığını, başta İngiliz ordusu komutanı General Tawshend olmak üzere onlarca subay ve İngiliz ordusunu esir aldığını bilmeyiz. Sonra bu cepheyi de kaybettik. Alman etkisiyle Enver Paşa buradaki birlikleri İran’a çekince ve tabii ki bugünkü Arabistan ve Ürdün kralının dedelerinin başta olduğu arap aşiretlerinin ihanetine ise hiç girmeyelim şimdi.
Halil KUT Paşanın Zaferle birlikte ordusuna yayınladığı mesaj şöyle;
“ORDUMA
Arslanlar!..
– Bugün Türkler’e şerefü şan, İngilizlere kara meydan olan şu kızgın toprağın müşemmes semasında sühedamızın ruhları şadü handan pervaz ederken, ben de hepinizin pak alınlarından öperek cümlenizi tebrik ediyorum.
– Bize ikiyüz seneden beri tarihimizde okunmayan bir vakayı kaydettiren Cenab-ı Allah’a hamdü şükür eylerim. Allah’ın azametine bakınız ki, binbeşyüz senelik İngiliz Devleti’nin tarihine bu vakayı ilk defa yazdıran Türk süngüsü oldu. İki senedir devam eden Cihan harbi böyle parlak bir vaka daha göstermemiştir.
– İşte Türk sebatının İngiliz inadını kırdığı birinci vakayı Çanakkale’de, ikinci vakayı burada görüyoruz.
– Bugüne KUT BAYRAMI namını veriyorum. Ordumun her ferdi, her sene bu günü tesit ederken şehitlerimize yasinler, tebarekeler, fatihalar okusunlar. Sühedamız, hayatı ulviyatta, semevatta kızıl kanlarla uçuşurken, gazilerimiz de gelecekteki zaferlerimize gözcü olsunlar.”
Mirliva Halil
Altıncı Ordu Komutanı
29 / nisan / 1916- Bağdat”
1950 li yıllara kadar KUT Bayramı diye bir bayramımız daha vardı. Niye mi kalktı, Natoya girinces İngilizlere ayıp olmasın diye bayramızdan vazgeçtik. Ne oldu unuttuk herşeyi..
Ayrıntılı Bilgi:http://www.balkanlar.net/forum/index.php?topic=21672.0;wap2
Çanakkale Cephesi komutanın Alman Liman Von Sanders Paşa olduğunu biliriz de, sonra Irak Cephesine atandığını pek bilmeyiz. Hatta Çanakkaledeki mevzi savunması taktiğini çölde uygulamaya kalktığını ve bütün Osmanlı Ordusunu İngiliz süvarilerinin atlarına çiğnettiğini, Kanalı, Kudüs’ü, Şam’ı ve dolaylı olarak Bağdat’ı kaybeden komutan olduğunu pek değil hiç bilmeyiz.
Çanakkale Zaferi dünyada büyük yankı uyandırmış, eli kalem tutan herkes bu konuyla ilgili birer vecize ortaya koymuştur. Ama bu savaşla ilgili en güzel sözü bu zaferin yıldönümünde düşmanını bile kucaklayabilecek kadar büyük bir ruha sahip bu milletin evladı Mustafa Kemal Atatürk söylemiştir;
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.”
Sarıkamış.. Sarıkamışında 1nci Dünya Savaşının bir cephesi olduğunu pek bilmeyiz. Orduyu gölgesi kendinden büyük bir adama, milletin kaderini sırf damat diye birine emanet etmenin vahim sonucu, bu konuya da girmeyelim şimdilik..
Ve Balkan Harbi; Orduya siyaset sokmanın en acı ve en vahim sonucu.. Aynı 10 yıl içinde vuku bulan savaş.
Bunca örnek varken, bunca acı varken tarihi bilmemenin ve tarihten ders almamanın doğal sonucu o acıları tekrar yaşamaktır.
Hilmi ALICI